tag:blogger.com,1999:blog-86382676934813380272024-02-06T18:43:56.285-08:00Tembel insan yaratıcı olur!didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.comBlogger95125tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-60921749671891505532008-08-05T14:39:00.000-07:002008-09-01T18:10:59.813-07:00çav<span style="font-size:130%;color:#993399;"><em>taşındık. bıraktık bu işleri. sınav bitti. gittik biz.<span style="color:#ff6666;"> </span></em></span><a href="http://www.dedikinormal.blogspot.com/"><span style="font-size:130%;color:#ff6666;"><em>burdayız</em></span></a><span style="font-size:130%;color:#993399;"><em> artık.<br />teşekkür ederiz yaşam destek ünitesi için herkese. bekleriz e'fem</em>.</span>didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-67419630433550219102008-07-12T00:26:00.000-07:002008-07-12T02:09:35.360-07:00kimsenin hatırlamadığı bir günde doğmak yeterince kötü. bir de bu gün öss açıklanması iyice felaket!<br />hala bekliyoruz.<br />(allah belanı ösym)didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-23021058658650210552008-07-05T12:25:00.000-07:002008-07-05T12:32:13.953-07:00<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuXYnskF5wZ9O1FfeeAlC7ETIUb5GEqs9CJJDd8UmbsxD_yeOmhvFt7ui8hK0_u-IGQ4EXHM_5FtLU3aOr1BGUEXy8pi41plnl4qQ6NZEFoX0VmIQDAa1j_Zk4rJy-qsgIKlZ2yVfCcHfk/s1600-h/m3.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5219613491433609490" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuXYnskF5wZ9O1FfeeAlC7ETIUb5GEqs9CJJDd8UmbsxD_yeOmhvFt7ui8hK0_u-IGQ4EXHM_5FtLU3aOr1BGUEXy8pi41plnl4qQ6NZEFoX0VmIQDAa1j_Zk4rJy-qsgIKlZ2yVfCcHfk/s200/m3.jpg" border="0" /></a><br /><div></div><br /><p>bu arada tatildeyken şu fotoğrafa uzun uzun baktım. <em><span style="font-size:85%;">receptayyiperdoğan</span></em>'ın yüzündeki hınzırlığa, yanındaki işçinin mutluluğuna bakınız. bakınız yani. bir de hasankeyf'i sular altında bırakacak Ilısu Barajı ve nükleer santral projeleri için şöyle demiş kendileri ki: </p><p> “Geri adım atma söz konusu değil.” </p><p>ooofoff!</p>didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-20521580659505733802008-07-05T09:15:00.000-07:002008-07-05T10:06:18.428-07:00palavratatil bitti. dünyanın en acayip yerindeydim. marmarisle datça arası bir girinti.<br />ömrümde görmediğim ve belki bir daha hiç göremeyeceğim hayvanlarla geçirdim zamanımı. ahtapotlarla yüzdüm, yengeçlerle yemek yedim, yılanlarla aynı evi paylaştım. çekirge yavruları ellerime kondu, kıyıp da kıpırdatmadım.<br />eğer ankara bir durak olacaksa geri dönmek şahane oluyormuş onu gördüm. dün gece geldim. bu gece istanbul' a gidiyorum. ilk defa tatil sonrası ankara senromu yaşamadım. iyi oldu.<br />burayı artık kapatmam lazım biliyorum ama yerine nasıl bir şey açsam hala karar veremedim. istanbul ilham verir sanırım. verir verir, bence kesin verir.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-16698112480315873822008-06-18T01:20:00.000-07:002008-06-18T03:18:49.138-07:00pertev<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgexUN9qx1dAX9bLEd7pdPfFo6-i3OgJzEo70IDWhCUBAWpG0a4f4ZDBirZHzuFwX-ZxAvgd5mlHUP49YGulnolgQUbprg5Gv3xfD57q6et6w38aSOKE35sULXSC5GqZdU0fT_aJCYdKlBQ/s1600-h/DSC03349.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5213152589985876418" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgexUN9qx1dAX9bLEd7pdPfFo6-i3OgJzEo70IDWhCUBAWpG0a4f4ZDBirZHzuFwX-ZxAvgd5mlHUP49YGulnolgQUbprg5Gv3xfD57q6et6w38aSOKE35sULXSC5GqZdU0fT_aJCYdKlBQ/s200/DSC03349.JPG" border="0" /></a><br /><br /><br />öss dediğin tuhaf şey. bitince insan boşluğa düşüyor. günlerdir ikili kanepeyle aramda sıcak bir bağ oluştu. neyse ki yarın tatile gidiyoruz da bavul bahanesine biraz ayaklandım. bir de ördeği kuğuluya bırakmak zorundayım evde bir hüzün havası.<br /><br /><br /><br />sınava gelecek olursak iyi diyelim iyi olsun. daha iyi olabilirdi tabi ama olduğu kadar artık. bende de böyle bir umursamazlık bir aymazlık... kendimi tanıyamaz haldeyim. o değil de ben bütün yıl integral çalıştım, organik çalıştım, asit baz çalıştım bilsem çalışmazdım. o ne sorulardı öyle ya. insan biraz zor sorar da yaptığımıza sevinir, tatmin oluruz sınavın ortasında. gerçi karmaşık sayılara da hiç çalışmadım biliyorum diye sonra avcumu yaladım. böyle de mal bi sınav işte. aman geçti bitti ya.<br /><p> </p><p>ha bu arada sınavdan önceki gece yine hiç uyuyamadım. üstelik o kadar gezip dolaşmama rağmen. abuk sabuk kabuslar gördüm. rüyamda "var mısın yok musun?" öss ile birleşiyomuş. kutulardan da para değil A -B -C-D-E çıkıyomuş. "kutumda E var hissediyorum" filan diyenler öldürdü beni sabaha kadar. biran önce VARIM deyip yarışmadan çekilmek istedim, olmadı tabi.</p><br /><br /><br /><br /><br />yapmam gereken çok şey var aslında. ama önce kitaplarımı torlayıp toplayıp çağdaş yaşamı destekleme derneği' nin kampanyasına göndericem. zaten çoğu boş olduğu için baya yararlı olacaktır.<br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicqUxxHf4vzP96szrYDx9DUaIr2rRuvpFYSBrDR-yWzKE4J64YySrZWYYCQRqAwroUzHbC98SfSElAt2QCAmzvPkVAric-odoKX8iwZpSqIFaxtETRXjg0tcTjTREHUrxh79wvBuLNX6Na/s1600-h/DSC03336.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5213153759611759938" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" height="151" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicqUxxHf4vzP96szrYDx9DUaIr2rRuvpFYSBrDR-yWzKE4J64YySrZWYYCQRqAwroUzHbC98SfSElAt2QCAmzvPkVAric-odoKX8iwZpSqIFaxtETRXjg0tcTjTREHUrxh79wvBuLNX6Na/s200/DSC03336.JPG" width="200" border="0" /></a><br /><br />şu an pertev bana bakıyor, ben pertev' e bakıyorum. normalde her sabah ötüp durur. yemek ister. ama bu sabah gıkını bile çıkarmadı zavallım. anladı tabi gideceğini. melül melül bakışları.<br /><br /><br />bu arada öss sabahı iki kaplumbağam da öldü. ne kadar şanslı bir insanım çok belli dimi! düztabanım ben zaten.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-43304106950936614102008-06-05T08:39:00.000-07:002008-06-05T08:59:49.953-07:00derdime bir çaresayıştay neyi sayar?<br />sakıp sabancı para sayar. para sayar da para sayar.<br />1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 4s2 3d10 4p6 5s2<br /><br />sibel can/ can sibel/ can can/ sibel sibel.<br /><br />haydar paşa lisesinin nankör kantincisi rabiyanın cesedini fırlatalı aylar oldu yahu. zengin pablo cariyesine sandık aldı bile.<br /><br /><br />zihnimde bin çeşit formül var. o bin çeşit formülün bin çeşit çağrışımı var. o kadar çok ki çağrışımları hatırlayıp kendisini unutuyorum.<br />mavi küba var mesela. mV/qB bu bişeyin yarı çapıydı ama neyin? neyin neyin neyin? sınavda ben bunu hatırlamaya çalışırken çağrıiımlar birbirini çağırıyor ve beni kübaya götürüyor. kübada olmak vardı azizim diyorum. önümden sorular geçiyor ben kendimi okyanuslarda görüyorum. böyle berbat hallerdeyim. filmin en heyecanlı yerinde hayallere dalıp zaman kaybeden kız tadındayım. tadından yenmiyor yani, o derece.<br /><br />sabahları kahvaltı yaparken kadın programları en büyük destekçim. çünkü hepsinde birer rehberlik uzmanı, hepsinde birer diyetisyen. öss öncesi bunu yiyin, şunu için, şunu kusun filan diyolar. umut fakirin ekmeği tabi. dikkatle dinliyoruz hepsini.<br /><br />sınav yerim: gazi üniversitesi. geçen yıl da ordaydım. konuya vakıfım. gittim, gördüm, gezdim. bütün amfi gayet normal ama benim sıram kırık. olmasa şaşardım zaten. kader, kısmet.<br /><br />bu arada köpek gitti. gitmek zorunda kaldı. hala bizim ama uzak diyarlarda bekçilik yapmakta. onun acısı dinsin diye ördek aldım. öyle şapşal bir halde ki hayvanlarla arası iyi olmayan babam bile gece gündüz peşinde koşturur oldu. çok zahmetsiz, çok şirin, çok inanılmaz. büyüyünce eve kümes yapcak halimiz olmadığından kuğulu parka törenle bırakılması uygun görüldü. gelmek isteyenleri bekleriz.<br /><br />sınavda ağzıma takılan şarkılardan şikayetçiyim bir de son gün uyuyamıyorum. bir önerisi olan, "ben yaptım sen de yap" diyen varsa yazsın nolur. sınavdan bir gün önce gelip kontrol edicem.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com18tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-41989921696350120942008-05-10T03:56:00.000-07:002008-05-10T04:04:35.853-07:00keşkülbu kadar uzun süre yazmamamın sebebi var tabi ki. olmaz mı? bilgisayarım beni yarı yolda bıraktı gitti. ben de düşündüm, taşındım, biraz da kaşındım ve internet cafeye geldim. her ne kadar telefondan sizi takip etsem de yazamamak sancılı bir durum tabi.<br />bu aralar napıyorum? ipini koparmışlar gibi geziyorum. tiyatrolar, konserler, söyleşiler, imza günleri filan derken ders dediğin zor dostum zor. akşamları bilgisayar olmadan, arada bir buraya yazmadan ders çalışasım gelmiyor azizim. haftaya çok detaylı yazacağım, hepinizin bloglarını yorum yağmuruna tutacağım ama şimdi gitmem gereken bir konser var.<br />zaten olmadı bu. özledim. çok özledim.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-79497252198877025162008-05-10T03:45:00.000-07:002008-05-10T03:56:14.925-07:00çok gecikmiş mimokyanustaki rüzgar hanımefendi beni mimleyeli yıllar yıllar geçmesine rağmen teknik aksaklıklardan ötürü yazamadım, çizemedim. hemen yazıyorum.<br /><br />♠ Dünyada en nefret ettigin , tü a.. k.. dedigin , icinden hergün sovdugun seyler neler neler bakalim bakalim?<br /><br />tırnağımı bir stres anında katlederim ve o tırtıklanmış uç bütün gün beni fitil eder. şu günlerde de yoğun stres altında olduğum için en sinir olduğum mevzu budur.<br /><br />♠ Bu blog aleminde sevmedigin, tiksindigin, hay allah kahretin, " ölsun bu ! " dedigin bir blogger var midir bakalim bakalim ?<br /><br />yoktur. cidden!<br /><br />♠ Cok Kufur eder misin ? O kadar ki butun insanliga fuck off cekebilecek raddeye gelir misin zaman zaman.. bazi bazi ?<br /><br />çok küfür etmem. hatta küfür kapasitem kısıtlıdır. "salak, manyak" tan öteye çok nadir giderim. aslında gitmek lazım.<br /><br />♠ Kufurlu bir blog gördugunde ne yaparsin ? amanin kiz kufretmis hemen cikayim mi dersin yoksa annene mi soylersin ?<br /><br />aslında pek bir şey yapmam. ama bazen çok yaratıcı küfürler olduğunda ağzıma takılabiliyor.<br /><br />♠ Bu sorulari nasil buldun ?<br /><br />aslında şu an çok SALAK bir internet cafeden bağlandığım için sorulara kendimi veremedim, ucum bitmişti, zaten gece de elektrikler kesilmişti çalışamadan yazdım. öyle işte.<br /><br /><br />bu mimi de; hüma hanıma yolluyorum.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-10448802084697365932008-04-13T17:04:00.000-07:002008-04-13T17:18:27.252-07:00rin tin tini mini hanımmidemi doldurdukça kafamı boşaltacağımı umuyorum. e tabi olmuyor. işten kovulmuş burhan altıntop modeliyim.<br /><br />yurtdışında okuyamıyorum. hazırlık <em>hariç</em> 4 yıllık lise eğitimi istiyorlar. hazırlık <em>dahil</em> 4 yıllık lise diplomamla sürünüyorum. hayır vardı da ben mi okumadım. peki neden yoktu? neyse hiç istemiyordum zaten. istanbul varken. pehh-<em>iniz</em> yani.<br /><br />nutella kavonozuyla arkadaşlığımız fena halde ilerledi. sanırım bana kur yapıyor.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com24tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-21312084354818098502008-04-12T05:21:00.000-07:002008-04-12T05:37:32.689-07:00devedikenive sonunda laptop mevta oldu. eskiden sadece ve sadece bataryalı çalışabilen mekanizma artık hiç açılmamakta.<br />bazen telefondan girip bakıyorum buraya, hasret gideriyorum. dün gece 3 sularında yaptım bunu mesela. indüksiyon akımını anlayamadığımı farkettim ve yaptım. duygu seli oldum biraz. iyi geldi. bir şeyler yazamasam da okumak iyidir, iyi. hem faydalı da oldu bozulması. biraz daha güzel çalışıyorum <em>onsuz. </em><br />kısacası bi müddet yazamıycam ama sizi okumak iyi gelicek. arada güç vermek isterseniz, ya da ne biliyim anlamsız bişey bile yazmak isterseniz buna muhtaç olan biri olduğumu belirtirim. hadi öptüm.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-43983906130003167432008-04-09T10:19:00.000-07:002008-04-09T10:31:20.778-07:00obenimdünyamben küçükken;<br />pencere önünde uyuyan güvercinlerin üzerine battaniye örtmeyi düşünürdüm. hatta girişimde bile bulunmuştum. ama hepsi puf olup uçmuştu. şimdi kaplumbağaları da pencerenin önüne koydum, yemek yemiyorlar. üzerlerine battaniye örtsem yeridir.<br />8 saat uykular yetmez oldu. soru başına bir dk hiç yetmemişti zaten bana. günler 36 saat filan olsun. nolur ya.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-61411110485089102522008-04-05T12:19:00.000-07:002008-04-05T12:22:04.052-07:00P = IVsaçımı farklı bi taraftan ayırdım. kafam sola çekiyor.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-67730669867523955202008-04-04T11:38:00.000-07:002008-04-04T11:46:37.057-07:00kapluş<span style="color:#006600;">bim bam bom! yine, yeni, yeniden kapluşlarım var.</span><br /><span style="color:#006600;">arkadaşım Su; kendisine hediye edilen kaplumbağalara gösterdiği yoğun ilgisizlik sonucu onları bana verdi. ben tabi çok mutluyum ama hayvancıklar biraz sefil durumdalar. zafiyet başlangıcındalar bence. güzelim karidesleri bile yiyemiyorlar. kabuğu yumuşamış birinin mesela. diğerinin de gözünde sorun var. ölmelerine dayanamıyorum ve bu sefer ölmemeleri için herşeyi yapmak istiyorum. birkaç siteye baktım, herkes akvaryum dışında beslemenin ölümle sonuçlandığını söylüyor. yaptırırım ama yine ölürlerse elimde boş akvaryum hüzünlere dalarım. fikri ve bilgisi olanların desteğine her daim muhtaç olduğumu</span> <span style="color:#006600;">belirtir, herkese selam ederim</span><span style="color:#006600;">.</span>didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com13tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-39105182703743948922008-04-02T21:58:00.000-07:002008-04-02T22:03:48.026-07:00fenerim bahçem - 2<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhL1fK1OK8lqBqjvUyLPmrrG3w_4WYtN9dL9MRBuJ2XUWnXLqbk2Ai35per_UGGmjZSpjJkintGlnDas99l2M52t9ALUJuiSf6ZTNWylBnXG4LpLzgpHcYq_eGjL-zgMHdZhBXXZNC8YX9b/s1600-h/fnrfnr.bmp"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5184879944173988354" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhL1fK1OK8lqBqjvUyLPmrrG3w_4WYtN9dL9MRBuJ2XUWnXLqbk2Ai35per_UGGmjZSpjJkintGlnDas99l2M52t9ALUJuiSf6ZTNWylBnXG4LpLzgpHcYq_eGjL-zgMHdZhBXXZNC8YX9b/s200/fnrfnr.bmp" border="0" /></a><br /><div>takımımı çok seviyorum ya (:</div>didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-82003221435107503552008-04-01T15:58:00.000-07:002008-04-01T16:01:19.516-07:00parmağım yandı bir açlık krizi sonrası. tost makinasında. işgüzar kor-el oldum. böhü.<br />aklım daha da karıştı. deplasmana girdim. ama gelicem.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-17660615343802076312008-03-31T14:26:00.000-07:002008-03-31T14:39:49.357-07:00hurry up!eskiden birisi bana tatile gitmek istemeyeceğimi söylese "beni iyi tanıyamamışsın" der; güler, geçerdim. ama cidden istemiyorum. annemler tatil planları yapıyorlar heyecanla. benden tarih bekliyorlar ama hiç gidesim yok. beni iyi tanıdıkları için pek inanmıyorlar aslında, arkadaşlarımla gitmek istediğimi filan sanıyorlar ama hayır. hiç kimseyle, hiçbir yere gitmek istemiyorum. bu isteksizlik geçen yıldan üzerimde kalmış olabilir. geçen yıl öss gecesi gitmiştik de tatile. bütün tatilim iç huzursuzluğuyla geçmişti. şimdi yine öyle yapalım diyorlar "yoğ yoğ asla" diyorum.<br /><br />hem ben çelişkiler içindeyim. yıllardır aynı sorular beynimi kemiriyor ama sonuçta bütün şıkları eleyip iki şık arasında kalıyorum. insan sevdiği işi yapsa bile birgün ondan bıkar mı? başka kaçışlar arar mı? geçen gani müjde' yi gördüm ntv' de mesela, bıkmış adam. "öğrenciyken karikatür çizip kaçardım, karikatür mesleğim haline geldiğinde yazarak kaçmaya başladım ve en sonunda ondan da sıkılıp denizlere attım kendimi." dedi. geçenlerde bir blogda da buna benzer bir şey okudum. içimdeki sessiz çelişki iyice ayyuka çıktı. madem sevdiğimiz işten bile bıkıyoruz günü gelince; onu hep alternatif olarak saklamak hoş olmaz mı? sevmediğimiz işimizi bırakıp ona başlarız mesela bir gün. yoksa öyle olmaz mı? benim gibi tembel bir insan yeni bir başlangıç yapmayı göze alamaz mı? of bilmiyorum. aklım çok karışık. yardım!didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-10395604495686293412008-03-30T14:02:00.000-07:002008-03-30T14:07:48.518-07:00o bir kahramanöyle harika bir laptopa sahibim ki adaptörü prizden çıkarınca kendiliğinden kapanıyor. öyle uslu, öyle anlayışlı ki hiç yormuyor. bütün pencereleri kapatacak halim olmadığını anlamış görünüyor. üstelik öyle sadık ve öyle yerini benimsemiş ki kendini desktop sanıyor. can ya can.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-8513051315079758552008-03-29T14:43:00.000-07:002008-03-29T14:50:46.745-07:00kipatbugün kitap fuarındaydım. yılbaşı fuarından bile daha kalabalıktı. bunu farkettiğimde tüm yorgunluğum bir an için geçti ama şimdi küçük ayak parmağıma kadar hissettiriyor kendini.<br /><br /> elim kolum kitaptı çıktığımda. hiçbir imza kuyruğuna girmediğim halde 2 saatten fazla sürdü. uykusuz' un sırasına girmeyi ise aklımdan bile geçirmedim. otopark yerinden başlayan bir sıraya girecek kadar vazgeçmedim ayaklarımdan henüz. trt özelleştiriliyormuş onu öğrendim mesela. üzüldüm tabi. tübitak kitapları yine en güzelleriydi bence. ama burdan yetkililere sesleniyorum; ankara' da bir tanecik akm var, ucundan tutun da bi elini yüzünü düzeltin kardeşim. hadi rica ediyorum.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-45984972360794605422008-03-27T14:06:00.000-07:002008-03-27T14:11:19.562-07:00pamuk dırtdüşebilecek bütün cemreler düştü sanırım. hava muazzam. benim moralim de havaya bağlı bir değişken zaten. last fm' im de düzeldi. romatizmalarım da yoklamıyor. bi mutluyum öyle.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-21963465985114973982008-03-26T14:40:00.001-07:002008-03-26T15:35:00.476-07:00dy/dx<div>son zamanlarda bir <em><span style="color:#006600;">yasemin çayı</span></em> furyası başlamıştı ya; bu işten en zararlı çıkan ben oldum. <a href="http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=250153">perihan mağden' in bu yazısı</a>ndan sonra kabul ediyorum benim de aklıma düştü yasemin. ama aslında yasemin sadece aklıma düştü ve gitti. öyle olmasını istedim çünkü. esas yazıda bahsedilen insan ilişkileriyle ilgilendim ben. neyse aslında demek istediğim ben bu işten hem maddi hem manevi zararlı çıktım.<br />bugün dershane çıkışı, çok güzide bir arkadaşım beni çekiştire çekiştire o pis kokulu sakarya caddesindeki aktarlara sürükledi. zaten yorgunum, argınım, yağmura maruz kalmışım bir de hanfendiye yasemin çayı alınacakmış, sanki çok içecekmiş gibi! dediğim gibi bu son zamanlarda bi furya haline geldiği için ilk gittiğimiz yerde taze bitmiş, başka birine gittik. "oh be hemen al da çıkalım" derken o güzide şahsiyet parası olmadığını farketmez mi? "ay neyse yarın geliriz" dedi. paramla evire çevire dövmek istedim onu oracıkta ama tüm içtenliğimle alınmasını sağladım o çayın. gerçekten çok da içtendim ama bu konuda. ben hergün aktar aktar dolaşıp çay arayamazdım, hem de içmeyeceğine emin olduğum bir çay için asla yapamazdım bunu. "parası neyse veririz" dedim ve bitti, gitti. kızılay dediğin yer zaten insanı zorlayan bir mekan. bir zaman sonra tahammül edemiyor bu zavallı bünye de. bu işin maddi yönüydü tabi. bunu bi kere yaşayıp atabiliyor insan üzerinden. yıllar sonra akla gelip iç burkmuyor yani.<br />iç burkan yönü ise şöyle; ben ilkokuldayken hepimizin birer dolabı vardı koridorda. hayır o amerikan filmlerindeki demir dolaplardan değildi. akşap, cici bici dolaplardı. dolap anahtarlarımızı sıkı sıkı sakladığımız dolaplardı. içine sulu boya kabı ve blok flüt koyduğumuz dolaplardı. henüz şimdiki gibi kaybetmezdim eşyalarımı. inanması güç ama tertipli zamanlarımdı. dolabıma da gözüm gibi bakardım. temizlerdim, düzenlerdim hatta mis gibi kokmasını isterdim. anneannem yaseminleri çok severdi ve bana da küçük bir yasemin spreyi vermişti. dolabıma ondan püskürtürdüm. ama her okulda kötü kalpli, popüler, pon pon kız tipliler vardır ya, bizde de vardı işte onlardan. birgün bana, "ay napıyosun sen? çok aradın mı o kokuyu ehihihi" demişlerdi. ömrümde nadir de olsa böyle durumlara cevap verebilmişliğim vardır. bu da onlardan biriydi. söz konusu anneannem ise çok güçlü olabildiğim zamanlardı zaten. ama hakettikleri cevabı vermem yıllar sonra bile içimin burkulmayacağı anlamına gelmiyordu. yıllardır yasemin çayını yeşil çayla karıştırıp içmem, kokusunu duymak istememem sanırım bu sebepten. hatta o yazıda yaseminlerden çok diğer konuya dikkat etmem de bu sebepten olmalı, bak şimdi farkettim.</div><br /><div></div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuKscTjbyECFz3CTpjRPIRuZ-_WkdZubU89SXfzfN-9GmE2t5GYG7ZvCKrvJMb_6sKtHjBs_NMyXEuGqBIoeNOfOAnu-BR_ut7nkBFsAHQ2ZlVXQysF58mfEHYz7RDjeZGTfYAViZrva9d/s1600-h/krz.png"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5182182154956286450" style="WIDTH: 200px; CURSOR: hand; HEIGHT: 114px" height="149" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuKscTjbyECFz3CTpjRPIRuZ-_WkdZubU89SXfzfN-9GmE2t5GYG7ZvCKrvJMb_6sKtHjBs_NMyXEuGqBIoeNOfOAnu-BR_ut7nkBFsAHQ2ZlVXQysF58mfEHYz7RDjeZGTfYAViZrva9d/s200/krz.png" width="200" border="0" /></a><br /><div> </div><div><em><span style="font-size:85%;color:#ff99ff;"><strong>hem kirazlar çiçek açtı. ben onları daha çok severim.</strong></span></em></div><div><em><span style="font-size:85%;color:#ff99ff;"><strong></strong></span></em> </div><div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuKscTjbyECFz3CTpjRPIRuZ-_WkdZubU89SXfzfN-9GmE2t5GYG7ZvCKrvJMb_6sKtHjBs_NMyXEuGqBIoeNOfOAnu-BR_ut7nkBFsAHQ2ZlVXQysF58mfEHYz7RDjeZGTfYAViZrva9d/s1600-h/krz.png"></a> </div><div> </div>didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-82414704196457073112008-03-24T04:10:00.000-07:002008-03-24T04:11:09.306-07:00tembel insan yaratıcı filan olamaz. tembel insandan bi halt olmaz.didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-49245658350994013562008-03-21T11:59:00.000-07:002008-03-21T12:19:49.548-07:00behrengi<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipiUnjOykdOOCzI7Z9RKbR43TFuJz22BtpY1tH22W3tZMlJJn6ul5DvFn7K7K1TiKSl8NpjamyiomTYwFuqVmAuXRXDKBvywb7jrWNwyXHb2JZPHrx5D8FC80d4Daxk6vG2tNx53Uhp_jZ/s1600-h/krglr.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5180275923916270050" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipiUnjOykdOOCzI7Z9RKbR43TFuJz22BtpY1tH22W3tZMlJJn6ul5DvFn7K7K1TiKSl8NpjamyiomTYwFuqVmAuXRXDKBvywb7jrWNwyXHb2JZPHrx5D8FC80d4Daxk6vG2tNx53Uhp_jZ/s200/krglr.jpg" border="0" /></a><br /><div>ben ne zaman hayat karşısında boynumu büksem behrengi gelir aklıma. behrengi bir baba gibi, bir öğretmen gibi, bir arkadaş gibi tüm ruhumu sarıp sarmalar. beni ben yapandır behrengi. çocukluğumu büyük yapan, büyüklüğümü çocuk yapandır. küçük kara balık olurum bazen, bazen de yavru bir karga. </div><br /><div></div><br /><div>bugünlerde ziyadesiyle üzgünüm. özellikle bu hafta birisi "nasılsın?" dese oturup ağlayacak kıvamdayım. havalar da öyle bozuk zaten. ben ağlayamıyorum ama gökyüzü benim yerime de ağlıyor. sırf böyle konuştuğum için bazı insanlar beni boğmak istediklerini söylüyorlar. onlara aldırmıyorum bile. "behrengi okumuş olsaydınız çocukluğunuzda; beni anlardınız." diyorum. "iyi ki okumamışız o zaman." diyorlar. geçip gidiyorum.</div><br /><div></div><br /><div><strong><span style="font-size:78%;">küçük kara balık</span></strong> olup özgür sulara açılmayı ne çok isterdim. ve de ulduz gibi kargalarla uçmayı.</div>didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-37509446466980412122008-03-17T16:07:00.000-07:002008-03-18T07:47:30.872-07:00uaa/ uag/ ugabu nevrotik hallerimden önce yazmaya üşendiğim bikaç birşey olmuştu.<br /><br /><br />odtü mt' nin düzenlediği bir dizi konser vardı. sevdiğim grupları kaçırmıştım uyuşukluğumdan dolayı ama herhangi birine de gitsem umursamayacak durumdaydım. zorla insanları da çekiştirdim. tabi zorlamaya ve çekiştirilmeye dayanamayan bazı bünyeler hastalık belirtisi gösterip evlerine seğirttiler ama onu bile umursayacak durumda değildim. odtü' nün parkları bahçeleri hoş gerisi nahoş derdim hep. hele hele mimarlık fakültesinin kasvet dolu olduğunu düşünürdüm. ama o kasvet dolu bina geceyarısı gözüme bir vaha gibi göründü. orda okusam eve hiç gitmek istemezmişim gibi geldi. gündüz göründüğünden çok daha başka bir hali vardı. herşeyi iyiydi, hoştu ama tuvaletleri çok çok pisti. konser beş para etmezdi aslında. ama beş milyondu. kimin konseriydi? yakup' un. ses düzeni benim gibi bu işlerden anlamayan biri için bile berbattı ama bu o adamcıkların suçu değildi tabi. hem biz yine de "şu hayat bir garip bilmeceğğ, cevabı ne sendeğ ne bendeğğ" diye parçaladık kendimizi. güzel oldu.<br /><br /><br /><br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5178854935786266802" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYvJxc6GQem6xot4hhfKrcjkmPZDc2JR_IS_hLuZXDOHqjUlhF0kkpYuW-erPLwzAhynxey-nbFQ-sqRpjzViJsD9NDLXGQlW23Q3oH6SfD-VRczXOt-4gWPbF54syuZ8DO83eDB4VERNg/s200/DSC03199.JPG" border="0" /><br /><br /><br /><p></p><br /><p>sonra ben öss başvurumu yaptım. geçen yılki fotoğrafıma baktım da ne umut dolu gözlerle bakmışım. birden acıdım kendime. şu bir yıl içinde yaşadıklarımı o zaman söyleseler hiç ihtimal vermez, katiyen inanmazdım.</p><br /><p> </p><p><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5178857538536448194" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnsyPJGfOJ0dV1qgPpUIVX1rri1MGzl9JHyAbzvjhpSWzi5cfvApm5djSOhPStfHG4MVscw58MwDfIejPhA6B0TzVWmCLvMFSYHjBwjDlWctsqOpFq18eBdJTrTdDAg4lnux3lVKBQci68/s200/DSC03194.JPG" border="0" /></p><br /><p> </p><p> </p><p><span style="font-size:85%;color:#663333;">hem geçen gün köşede ağlayarak kraker yiyen kız bendim, haberin yok.</span></p>didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-82126868847992493862008-03-16T04:59:00.001-07:002008-03-16T04:59:59.067-07:00nevrotik<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6MBkOcrm8wWLNy5l-xUdPiTw_sq3ysNhndYeRNHwQ4aO_FiBHx3eHV8idgHGBigIOrJOspWc32YdRYhP5cFjLt6KFyMAMRgHHfeJBKaY78HkYTJdiwv-KOaKDbVRMK5g1DvSarp5qTXVY/s1600-h/s13-3008-003009.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5178307945931317410" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6MBkOcrm8wWLNy5l-xUdPiTw_sq3ysNhndYeRNHwQ4aO_FiBHx3eHV8idgHGBigIOrJOspWc32YdRYhP5cFjLt6KFyMAMRgHHfeJBKaY78HkYTJdiwv-KOaKDbVRMK5g1DvSarp5qTXVY/s200/s13-3008-003009.jpg" border="0" /></a><br /><div>nevrozlarım var benim.</div>didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-8638267693481338027.post-80886154235924127142008-03-12T18:23:00.000-07:002008-03-12T18:37:30.575-07:00eser<div>tesadüfün eseri olabilir ama yanlışlığın eseri olamazmış gibi geliyor bana.</div><div> </div><br /><div></div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipSD7wcE8VV8kEnGztnDBFSkUNh41lrklsgxGGfZx6sUdXiNpbLu3OdLrnAGkw2Hw78jNrZbgxfTLlM6Ke5ZJMVgx-KmPFgaGoggg4_h45VOzVjWZH8wxRsRXGpmpzeom7awCUYQEEhTvr/s1600-h/yns.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5177034290559557778" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipSD7wcE8VV8kEnGztnDBFSkUNh41lrklsgxGGfZx6sUdXiNpbLu3OdLrnAGkw2Hw78jNrZbgxfTLlM6Ke5ZJMVgx-KmPFgaGoggg4_h45VOzVjWZH8wxRsRXGpmpzeom7awCUYQEEhTvr/s200/yns.jpg" border="0" /></a><br /><div>mesela okyanusta yaşayan yunuslar suda yaşadıkları halde su içemezlermiş. okyanus suyu çok tuzlu olduğu için su ihtiyaçlarını yedikleri balıklardan karşılarlarmış. ne fena. sahip olmak ama kullanamamak. kötü bişey.</div>didehttp://www.blogger.com/profile/00185872565889816105noreply@blogger.com4