17 Mart 2008 Pazartesi

uaa/ uag/ uga

bu nevrotik hallerimden önce yazmaya üşendiğim bikaç birşey olmuştu.


odtü mt' nin düzenlediği bir dizi konser vardı. sevdiğim grupları kaçırmıştım uyuşukluğumdan dolayı ama herhangi birine de gitsem umursamayacak durumdaydım. zorla insanları da çekiştirdim. tabi zorlamaya ve çekiştirilmeye dayanamayan bazı bünyeler hastalık belirtisi gösterip evlerine seğirttiler ama onu bile umursayacak durumda değildim. odtü' nün parkları bahçeleri hoş gerisi nahoş derdim hep. hele hele mimarlık fakültesinin kasvet dolu olduğunu düşünürdüm. ama o kasvet dolu bina geceyarısı gözüme bir vaha gibi göründü. orda okusam eve hiç gitmek istemezmişim gibi geldi. gündüz göründüğünden çok daha başka bir hali vardı. herşeyi iyiydi, hoştu ama tuvaletleri çok çok pisti. konser beş para etmezdi aslında. ama beş milyondu. kimin konseriydi? yakup' un. ses düzeni benim gibi bu işlerden anlamayan biri için bile berbattı ama bu o adamcıkların suçu değildi tabi. hem biz yine de "şu hayat bir garip bilmeceğğ, cevabı ne sendeğ ne bendeğğ" diye parçaladık kendimizi. güzel oldu.







sonra ben öss başvurumu yaptım. geçen yılki fotoğrafıma baktım da ne umut dolu gözlerle bakmışım. birden acıdım kendime. şu bir yıl içinde yaşadıklarımı o zaman söyleseler hiç ihtimal vermez, katiyen inanmazdım.



hem geçen gün köşede ağlayarak kraker yiyen kız bendim, haberin yok.

2 yorum:

kristensenn dedi ki...

ertelendi mi bir sene erteleniyor, bir ay - üç ay - beş ay değil, tam bir yıl. ilk bakışta rezalet gibi. ama arkasından iyi bir şey geliyor mutlaka. çünkü zamanı boşa geçiren biziz, yenilgilerimiz sadece ayrıntı.

bu arada yakup hastalanmış, balans konseri iptal oldu. geçmiş olsun diyelim.

dide, öss güncen olmasaydı, ne'n olurdu, ben onu da görmeyi çok isterim. öss güncesi seni kısıtlamasın bence, cevherin ve hayallerin güzel. talihin makus değil ayrıca. benim fikrim böyle.

dide dedi ki...

sorunum bir yıl ertelenmesi değil aslında. sorunum arada sıkışıp, kalmışlık hissi. ve bu his beni hergün daha çok boğuyor.
yakup garanti ankarada hastalanmıştır. ankaranın sert iklimi yaramamıştır.
öss güncem olmasaydı ne olurdu bilemiyorum. ama birkaç ay sonra hepberaber göreceğiz zaten. aslında ben öss güncemi bırakamam gibi geliyor.bir iki yıl sonra bile girip tek bir satır yazabilirim. öyle damarlarıma işledi yani öss. talihim içinse umarım haklı çıkarsın. şuan karamsarlığımın doruk noktalarındayım çünkü. birkaç gündür fenayım. ama dünşüncelerinle beni ferahlattın buzdan ülkenin sahibi. döndüğüne sevindim :)