10 Şubat 2008 Pazar

börülce

pazar günü en sıkıcı, en berbat gündür bence. pazartesi sendromu filan değil, yalan bence. ben pazar sendromu çeken bir insanım! bu sıkıcı pazarlardan kurtulabilseydim eminim en mutlu insan ben olurdum. sonra da gidip kendime yepyeni mutsuzluklar arardım. evet bunu istiyorum işte.

5 yorum:

kristensenn dedi ki...

al benden de o kadar. yalnız ben pazartesi'ye daha da gıcığım zira pazar günü parmağını bile kıpırdatamayan insan evladı, pazartesi gelince, kendisini işine gücüne fazlasıyla geç kalmış hissediyor, geri dönüşümsüz bir geç kalış oluyor bu.

halbuki perşembeler öyle midir, canımın içidir perşembeler. ne geç kalmışsındır yeni haftaya, ne de erkendir bir şeyler için. tam ortadasındır haftanın, güzel şeydir bu.

pazar günlerinin can sıkıcılığı, biraz da, o güne yüklenen anlamın lüzumsuzca fazla olması ve tatil-dinlenme-nefes alma ihtimallerinin gerçekleştirilebileceğine dair gereksiz umutla kuşatılmasından ötürü sanırım. bence pazar günleri part-time çalışıp, bir şeyle meşgul olup yani, pazartesi günü eğlenelim. bu, geçici bir çözüm olabilir.

Fatih dedi ki...

ben de börülce çorbasını çok severim

dide dedi ki...

kristensenn: evet bence de perşembeler candır. cumalara cumartesilere bin basar.bayrıca tatiller üç güne çıkmalı zaten. hareket çağındayız biraz hızlıyız, durulup dinlenmek gerek.

fatih: börülce çokrbası hiç içmedim ama her türlüsünü severim. özellikle deniz börülcesi beni benden alır.

inehk dedi ki...

pazartesiden daha kötü bi gün varsa pazardır..ya da pazardan daha kötü bi gün varsa p.tesidir..karar veremedim..

karar verdim..pazardır kötü olan..

ssbb dedi ki...

ben de pazarları hiç sevmezdim.
sabah erken kalkıp dağ yürüyüşüne gitmeyi dene,
günün nasıl geçtiği anlaşılmıyor.