4 Ocak 2008 Cuma

gün 17

dün dolmuşa bindiğimde gelen zamdan haberim yoktu ve dolmuşçuya 200 bin eksik vermek zorunda kaldım. (200 binin yeni parayla karşılığı ne bilmiyorum ama 200 bin işte.) kendimi çok kötü hissettim. bugün tekrar aynı adama denk geldim ve mutlu mesut dünkü paranın üstünü de uzattım. ama yanımdaki kadın didik didik etti beni. ben de en sonunda durumu anlattım, bana aşağılayan gözlerle baktı ve şöyle dedi: " ahaaaay böylesini de ilk defa görüyorum"
ben birden üzüldüm. elimde çantalarım, poşetlerim, eldivenlerim, atkımla kala kaldım. gözlerim doldu, burnumun ucusu acıdı. ben doğru olanı yaptığıma emindim ama o kokoş kadının beni bu kadar hakir görmesi de canımı yaktı. o anda bu dünyadan çok uzaklara gitmek istedim. güney kutbuna gidip yerçekiminin durmasını istedim. belki uzayın derinliklerinde savrulabilirdim rahatça. hatta belki beni dünyadan gören zavallı gözler kayan bir yıldız bile sanabilirdi. ben küçükken de uzay boşluğuna savrulmak isterdim zaten. uzay boşluğunda parandeler atmak... aah ah ebedi hayalim olacak!

dün dersteyken kar yağmaya başladı. özgeye "ben neden kar yağınca çok mutlu oluyorum?" diye sordum. özge de bana "demek ki büyümemişsin hala" dedi, vakur bir tavırla. düşündüm taşındım ve büyümemekte karar kıldım. akşam da bunun üzerine kuzenimle gece 3' e kadar kar topu oynadık. bembeyaz kristallerde koştuuuk, dolaştık.

insanların benim sırama kamp kurma hallerini sevmiyorum. okuldayken de bir arkadaşım benim sıramı çok severdi. her tenefüs benim kalkmamı fırsat bilip yerime otururdu. geldiğimde beni görmezden gelerek sohbete devam ederdi. ben de bütün tenefüs ayakta beklerdim. şimdi de aynı olaydan dersanede var. arkamda oturan, canım Su'yumdan hoşlanan saygıdeğer arkadaşımız utku her tenefüs benim sıramda. "neyse otur bari" diyip başka bir sıraya oturuyorum mesela bazı derslerde. "peki oluuur" diyor bana pişkince." bre gafil; aşka, sevgiye saygımız sonsuz da sen en yakın arkadaşını yerinden kaldırarak kız tavlayabileceğini mi sandın?" diye sormak geliyor bazen içimden.


böyle esip gürlediğime bakma sevgili blog. nasıl üzgünüm bilsen. en yakın arkadaşlarımdan birini kaybettim. hem de sebepsiz, hem de yersiz... işin kötüsü o bambaşka biriymiş de bana başka yüzünü göstermiş. ne hissettiğimi bile anlayamamaktayım şu sıralar.
hadi canım adios.

3 yorum:

Prometheus dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Prometheus dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
tuhaf kız dedi ki...

öyle güzel yaziyorsun ki, hayata o masum, umutlu bakisini öyle güzel anlatiyorsun ki, okudum da okudum. bir de biri dolmusta yaninda oturdugun kadini bulsun paylasin, hergün kar yagsin istedim. yolun acik olsun, öss'nin hakkindan geleceginden eminim :)