13 Ocak 2008 Pazar

no phone, no phone i just want to be alone today


telefonla konuşmayı sevmem ben. telefon çaldığında stres olurum, panik yaratırım kendi içimde. telefonda istediğim gibi kuramam cümleleri. karşımdaki kişinin sıkıldığını, sıkıntıdan patladığını, beni dinlemek istemediğini filan da düşünürüm bazen. böyle durumlarda daha da fena olurum. sonra telefonu kapatamam da ben. sanki karşı tarafa ayıp olacakmış gibi gelir. ilk o "e hadi görüşürüz o zaman..." desin isterim. sonra "bu gerginliğimi anlamış mıdır?" diye bir daha endişelenirim. zaten telefonla konuşurken ziyan yaratırım ben. yerlere yatarım, onu bunu çekiştiririm, bir şeyleri kopartırım, hırkamın iplerini ısırırım... telefonu kapatınca da savaştan çıkmışçasına rahatlarım. cep telefonumun çalmasını hiç sevmem. zaten genelde çantamın derinliklerinde olduğu için duymam titreşimini. bazen 2 gün boyunca bakmam telefonuma. bazen de kapatırım bir iki hafta. bütün bunlar sonucunda insanlar bana gönül koyar, tribal davranışlar içine girer. çoğu zaman arkadaş buluşmalarını kaçırırım bu yüzden. düşünüyorum da eskiden telefon mu varmış? Alexander Graham Bell' in kemiklerini sızlatacak derecede sevmiyorum telefonu. tamam çok yararlı bir icat ama ben asla her dakika telefon elinde gezenlerden olmadım. yakın zamanda da olmayacağım kesin. beni böyle kabul ediniz.

1 yorum:

Prometheus dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.